Kol Germe Ameliyatı Nedir?

   İnsan derisi geçen yıllar içerisinde yaşlanma, kilo değişimleri, genetik faktörler gibi sebeplerle orijinal yapısını kaybedebilmektedir. Yapıdaki bu bozulmanın altında yatan nedenlerin başında derideki kollajen ve elastin lif bileşenlerinde ortaya çıkan değişiklikler ve deri altı yağ kütlelerindeki yapısal küçülmeler vardır. Özellikle kol bölgesi bu tip sarkmalara oldukça meyilli bir kısımdır. Kol bölgesinde sarkma probleminin çeşidine ve derinliğine göre de kol germe ameliyatı veya ameliyatsız kol germe gibi yaklaşımlar izlenebilmektedir.

Kol Sarkmalarını Önlemek İçin Ne Yapılabilir?

   Kol sarkması tablosu ortaya çıkmadan önce, doktorun tavsiyesiyle eğer sarkmalara neden olabilecek yağ yapısı gözlemleniyorsa, liposuction yapılabilmektedir. Liposuction ile hem kolda bir incelme meydana gelir hem de derideki gevşeklik azalır. Bu şekilde ileride sarkmaya neden olabilecek yağ yapıları vücuttan uzaklaştırılabilir. Bunun dışında sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi yaklaşımlar da bir noktaya kadar kol sarkmalarını geciktirebilmektedir. Ancak kol sarkması için kesin çözüm kol germe ameliyatıdır.

Ameliyat Nasıl Gerçekleştirilir?

   Mini kol germe ameliyatı, eğer derideki elastikiyet kaybı ve sarkma çok ilerlemiş durumda değilse, sarkmaya neden olan yağların liposuction ile çıkarıldıktan sonra dikişin koltuk altında kalacak şekilde atılmasıyla germenin ve toparlanmanın sağlandığı operasyondur. Kol germe işlemi temel olarak aynı olmakla beraber, müdahale yapılacak deri bölgesi ve dolayısıyla dikiş atılan kısım biraz daha farklıdır. Mini kol germe ameliyatı her hasta için uygun değildir. Bu noktada doktorunuzun sarkmanın ve elastikiyet kaybının derecesine göre vereceği karar önemlidir.

Ameliyat Nasıl Gerçekleştirilir?

    Kol germe ameliyatı, kol bölgesinde sarkma görülen hastalara uygulanan ve gerekli durumlarda liposuction ile kombine gerçekleştirilen bir cerrahi operasyondur. Kol estetiği ameliyatı veya kol toparlama ameliyatı olarak da adlandırılabilen bu işlem tıp literatüründe “Brachioplasti” olarak isimlendirilir. Çoğunlukla genel anestezi kullanılarak yapılır ve duruma bağlı olarak 1 ila 3 saat arasında sürmektedir. Kol germe ameliyatları sonrası genellikle hastanede yatış gerekmez, fakat bazı yoğun sarkma operasyonları sonrasında 1 günlük yatış olabilir.

Ameliyat Sonrası Süreç Nasıldır?

   Ortalama 1-3 saat kadar süren operasyon sonrasında dikiş bölgesi bir pansuman ile sarılır ve sıkı bir korse giydirilir. Müdahaleye göre değişiklikler göstermekle beraber hastaların 3-5 gün kadar sonra normal günlük aktivitelerine dönebildiklerini söylemek mümkündür. Dikişler 10 günde iyileşmektedir. Ameliyat sonrasında ağrı hiç görülmeyebilir veya çok azdır. Eğer hafif ağrılar ortaya çıkarsa doktorunuzun yazdığı ağrı kesiciler yeterli olacaktır. Hasta 3-4 hafta gibi bir sürede koşu gibi sporlara başlayabilir. Bu sürede hasta 1 ay kadar korse kullanır. Sarkık kol ameliyatından yaklaşık 2 ay kadar sonra da tenis gibi kolların kullanıldığı sporlara başlanabilmektedir. Bu süreçlerin tamamında doktor kontrolünde hareket etmek önemlidir.

Kol Germe Ameliyatı İzleri

   Pek çok hasta kol germe ameliyatı ile ilgili olarak forum siteleri veya sosyal medya gibi mecralarda operasyon sonrası izlerle ilgili sorular sormaktadır. Evet kol germe ameliyatı iz bırakan bir uygulamadır. Alanında uzman ve tecrübeli eller tarafından gerçekleştirilen, başarılı bir operasyonla kol germe ameliyat izleri kolun iç bölgesinde ve koltuk altına yakın kısımlarda kalır. Bu kısımlar dışarıdan bakıldığında fark edilmesi en zor bölgelerdir.

   Ayrıca bazı durumlarda, eğer sarkma çok yoğun değilse izler sadece koltuk altı bölgesinde kalabilmektedir. Bu izler de zamanla solacak ve ilk zamanlardaki görünümünü kaybedecektir.

   Kol germe ameliyatı izleri 1. ay sonrasında solgunlaşmaya başlar ve yaklaşık 1 yıl sonra iyice belirsiz bir hale gelir. İz bırakmayan kol germe ameliyatından söz etmek mümkün olmasa da, başarılı şekilde gerçekleştirildiğinde ve hastanın yara iyileşme kalitesi de yüksekse, izler neredeyse görülmeyecek kadar az olabilmektedir. Bu noktada, özellikle hastanın ameliyat sonrasında hangi bölgelerinde ve nasıl operasyon izleri oluşacağı hakkında doktor tarafından iyice bilgilendirilmiş olması önemlidir.